4 Temmuz 2012 Çarşamba

En çok sen...



Sonra seni gördüm işte. Çıldırmak üzereyken çıldırırcasına aşık oldum. Adına büründü tüm kelimeler. Güzel sıfatı taşıyan bütün nesneleri tamladın, tamamladın kendini içimdeki boşluklara. Ve şunuda bilmeni isterim ki; sevdiğim sıfatı en çok sana yakıştı.

Gitme işte buna dayanamam.



Sana ben yokken yapamazsın demiyorum. Çünkü bunu diyebilecek bir güvencem bile yok. Bulursun birini, geçer gider. Ama sorun şu ki ben başka birini bulup, geçip gitmeni istemiyorum. Hep benimle kal. Çünkü diğer türlü içim çok yanar. Benimle kal ki sana mutluluğun saf ve tatlı halini göstereyim. Aşık edeyim seni kendime. Bağlayayım. Benden başka kimseyi sevme diye… Bencillik mi dersin? Bilmiyorum. Tek bildiğim seni; senin yanında oturan kızlarla bile paylaşamadığım. Hep benimle kal olur mu? Uçurtma bile uçururuz. Pes oynarız. Ben seni yendim diye sevinirken sen orda gülersin halime. Yanımda kal olur mu? Olur da çok bunalırsın felan, zamana ihtiyacın olur. Yalnız kalmak istersin. Benden sana mesaj atmamamı bekleme sakın. Yapamam çünkü beni bir an olsun unutmandan korkarım. Sen benim hikayemin kahramanı, hayatımın anlamı, herşeyim olmuşsun. Gidersen de zaten kafanı kırarım. Ben böyle her şeye alışırım da sensizliğe alışamam yani.

Çok zor.



Hangisi daha zor ?Gerçeği söylemek mi, sevdiğin birinin gözüne baka baka, yoksa ona yalan söylemek mi?Git yerine Kal demek isterken.Ne kadar saklayabileceksin ki gerçeği ? Her gün yürüdüğün yollardan geçeceksin, her gün gördüğün yüzlere bakacaksın.Hayat sıkıştırdıkça sıkıştıracak seni.Sen çığlık atmak isteyeceksin, o normale dönmek. Sen gitti diye üzüleceksin, diğeri git dedin diye.Üstüne gelecek herkes.Bir yere atmak isteyeceksin kendini.Bir yere.Neresi olursa.Yine de bir tek sen bileceksin.Kalmak gitmekten daha zor. Hele de giden bir yerlerden seni izliyorsa.

3 Temmuz 2012 Salı

İyi geceler.


Gerizekalı seviyorum seni.



Sabah gözlerimde yaşlarla uyandım. Biraz düşündükten sonra anladım yaşların sebebini. Seni görmüştüm rüyamda.

Benim doğum günümdü ve kapımı açtığımda karşımdaydın. Sadece gülümsüyordun. Sarıldım sana ve o anda beni çok özlediğini söyledin, beni sevmekten asla vazgeçmediğini söyledin. Elimden tuttun ve beni karanlık, hiçbir eşya olmayan bir odaya götürdün. Nedenini anlayamadım. Sonra gözlerime baktın ve “bize gerekli olan sadece biziz” dedin. “Ne bir insan, ne bir ışık, ne bir eşya.. Hiçbir şey lazım değil bana” dedin. O gece sadece bir battaniyeyle orada kaldık, birbirimize sarıldık, yıldızları saydık ve sonunda uyuyakaldık.

Rüyamda uyuyakalmamızla gerçekte uyanmam bir oldu. Gözlerimde yaşlar vardı. Ben unutmaya çalışsam da unutturmuyor bazı şeyler insana işte. Gerçekte bunları yaşamayı umarken rüyamda gerçekleştirdik bu hayallerimizi. Bugün nasıl geçecek bilmiyorum her an aklımda o rüyayla. Umarım canım çok yanmaz. Umarım.

Aşk nedir?



Aşk nedir?

-Kokusunu içine çektiğinde nefes almayı sevmek.

-Gördüğün herkesi o sanmak.


-Gözlerine baktığında kendini bulmak.

Özlemek...



İnsan birini çok sevdiğinde, bir süre sonra hiçbir şeye tepki veremiyor. Oturuyor bir cam kenarına ve öylece izliyor etrafı. Boş boş bakıyor. Zaman akıyor ve hala boş gözlerle süzüyor etrafı. Sonra kendine geliyor, saatlerini harcadığının farkına varıyor. Ama o camın kenarından hiç kalkmayı hiç istemiyor. Çünkü insan; özlüyor. Çok özlüyor. Tahmin edebileceğinden de daha fazla.

Sarıl



Ben önlüğümü takayım mutfağa giriyim sana yemekler yapım ellerimle ... Sen gel önce sarıl bana bin bir özenle yapdığım yemeklerin tadına bakmak için tabağı boz ben sana kızayım sen hemen salona kaç . Sonra bi gün geldiğimde seni yemek yaparken bulayım ve bu kez ben bozayım o bin bir özenle yapdığın yemekleri ama sen kızma sadece sarıl.

Kabul ediyorum hayalprestim



Yanımda olsan şimdi, gözlerimin içine baksan ve beni mutlu edecek o iki kelimeyi söylesen ' Seni Seviyorum ' sonra hiç bozmadan o anın büyüsünü cevap versem ' Bende Seni Seviyorum ' desem... Elimden tutup yürümeye başlasan birlikte yan yana, el ele yürüsek sonra sahilde otursak seninle başımı göğüsüne koysam denizi izlesek, konuşmasak hiç sussak sonra bir piknik alanında birlikte uçurtma uçursak sonra açıksak, piknik sepetimizin yanına gidip birşeyler yesek... Burnumu batırsam sende bana gülüp dalga geçsen... Sonra topu alıp kafana atsam seni çıldırtsam, iyice eğlensek... Eve dönsek, yan yana uyusak sadece kalplerimizi hissetsek... Rüyalarımızda bile birleşsek. Diğer gün mesala erkenden kalkıp yine gezsek, dolaşsak, eğlensek. O gün güneşin batışını birlikte izlesek deniz kenarında uzansak kumsala sonra hayaller kursak geleceğe dahil evlendiğimizi düşünsek, çocuğumuz olacağını düşünsek, adını ne koyacağımızı düşünsek inatlaşsam seninle sinir etsem, beni koştursan sonra düşsem ve teslim olsam tamda o anda öpsen beni çocuklar gibi mutlu olsam beni ilk kez öptüğün için. Sonra ayrılık vakti gelse seni otobüse bindirip uğurlasam. Otobüse biner binmez mesajlaşmaya başlasak sen orda ben burda olsamda çok mutlu olsak ayrıyken birlikte olduğumuz zamanı birlikteyken yaptığımız şeyleri özlesek her uygun zamanda birbirimizin yanına gelip gitsek herşey güzel olsa keşke, herşey yaşasak ama adını koymasak keşke, ad olmadan yaşasak keşke bunları neyse sevdiğim ben yine çok hayal kurdum, çok hayalprestim dimi haklısın çok konuştum susmanın vakti geldi tıpkı senin gibi...

Güzeldi



Ve seni, seni tanımak güzeldi. Seninle yaşanılan ilkler güzeldi, bazen acıtsa da seni özlemek güzeldi. Bazen ağlatsa da kavgalarımız güzeldi. Hep ihtiyaç duydugumuzda birbirimizin yanında olamasak da beklemek güzeldi. Gerçekleşmeyeceğini bile bile kendi dünyamızda sıradışı hayaller kurmak güzeldi. En güzeli de seninle olmak gerçekten güzeldi.

Sen aşksın



Seni beklemek, açılan her kapının ardında seni aramak
Çalan her telefona sen diyerek koşmak, yine aramadı diyerek meraklanmak..
Beklenmedik anlarda seni karşımda bulup, mutlulukların en güzelini hissetmek ..
En hüzünlü anlarında, hüznünü kalbimde yaşamak, sevincini sevincim, derdini derdim bilmek
Doğan her yeni güne, senin için hayır duaları ile başlayıp, “günaydın” diyen sesini duymak için,
uykuların en tatlısından uyanmanın sevincini yaşamak ..
Bana bunları hissettirdiğin için..
Bu duyguları yaşattığın için, adını aşk koydum senin,
Çünkü;
Sen Aşkın Ta Kendisisin...



Mutluluğumsun sen umudumsun sen nefesimsin sen vazgeçilmezimsin sen aşkımsın sen sevdiğimsin sen.
Işte bu yüzden "HERŞEYİMSİN" sen...

Seni seviyorum çünkü



Adını duyduğumda titriyorum. 
İçimdeki sevda telleri titriyor 
Eriyorum su olup akacağım sanki 
Seni düşünmediğim tek bir an yok bile
Senin hasretine tutsak oluyorum
Hasret dedim de,seni özlemenin
bu kadar zor olacağını bilmezdim.
Sana baktıkça kendimi hiç keşfedilmemiş
bir kıtanın topraklarında buluyorum
Adım adım dolaşıyorum seni
Her sabah kalktığımda bir günü daha
seninle geçirecek olmanın mutluluğunu
yaşatıyorsun bana Ben güne seninle başlıyorum
ve her gün hayatı yeniden keşfediyorum
en parlak renksin sen Her şey senin rengini taşıyor
benim için ancak o zaman anlamlı oluyorsun
İliklerime işleyerek esiyorsun
Her şeyde sen varsın.Nasıl olmayacaksın ki
sanki sen doğduğumdan beri içimdeydin
Yüreğimin en derin köşesinde idin
Sanki ortaya çıkmak için beni bekliyordun
Ve ben orada olduğunu fark edince
hak ettiğin yere çıkardım seni
Hep benimlesin.Seni görmem için yüzüne
bakmam gerekmiyor.Gözümü kapatsam oradasın
Gördüğüm her sima aslında sensin.
Gözlerinin içindeki binlerce yıldız
gecenin karanlığını delip geçiyor
Sen bana bakarken ben kendimi
yıldızlara bakıyor gibi hissediyorum
Her gülümseyişin içime yeniden yaşama sevinci dolduruyor.
Her gülümseyişin karamsarlığı yıkıyor,mutsuzluğu parçalıyor
Seni seviyorum çünkü,seni sevmeyi,sana dokunmayı,
seni dinlemeyi,sana bakmayı, seni koklamayı.
seninle paylaşmayı seviyorum.
Seni sen olduğun için seviyorum
Seni Seviyorum Çünkü
Seni sevdiğimi anlatmaya çalışırken
ne kadar çaresiz olduğumu da görüyorum
Her sözcükten sonra durup tekrar düşünüyorum
Seni yeterince anlatabildim mi diye
Biliyorum ki yetmeyecek.Bu kadar sözcükten
sonra bile sana sevgimi anlatamamış olacağım
SÖZCÜKLERİN BİTTİĞİ YERDE GÖZLERİME BAK
ONLAR BU SEVGİYİ ÇOK DAHA İYİ ANLATACAKTIR SANA ♥

Sana dokunmak:



Sana dokunmak, hayatin icinde durup dinlenmek gibi.
Sana dokunmak, nefes almak gibi.
Sana dokunmak, tum kelimeleri yakmak gibi.
Sana dokunmak, tum insanlari affetmek gibi.
Sana dokunmak, hayati temize gecmek gibi.
Sana dokunmak, olume inat gibi.

Tek kural: Gitmek yok!



Mesela yanımda olsaydın güzel olurdu.Uçurtma uçururduk belki. Pamuk şeker yerdik ben çok severim şekeri, öğrenirdin. Yanımda olurdun en basitinden. Beni severdin,özlerdin.film izlerdik,korku filmi. Korkup sana sarılabilirdim mesela. “Korkma ben yanındayım, bu sadece bi film.” diyip dalga geçebilirdin benimle gülerdik. Düşünsene beraber gülerdik. Beraber ağlardık hatta. Gözyaşlarımı silerdin sen,ben de senin burnunu öperdim. Yine gülerdik. Her şeyi sana anlatırdım sıkılmadan dinlerdin. İçerdik belki ?Sarhoş olurduk. Ne güzel olur ama. Ben sarhoşken sana hiç söyleyemeyeceğim şeyleri söylerdim belki. Sen yine gülerdin. Bildiğim fıkraları anlatırdım sana. Uyuduğun zaman izleyebilirdim seni. Pasta alırdık, pastayı yüzüne bulaştırırdım belki. Su savaşı yapabiliriz mesela. Hatta sulu boya da yapardık seninle. Seninki daha güzel olurdu kıskanırdım.Kokunu içime çekerdim. Öyle güzel kokardın ki boynunda uyumak isterdim.Gitmezdin yanımdan,bir saniye bile. Hep beraber olurduk. Balık tutardık. Sonra yerdik onları. Ellerimle yedirebilirim sana. Kılçıklarını ayıklardım belki. Şiir okurdun bana. Bilirsin çok severim şiiri… Fotoğraflarımı çekerdin . Beraber çekinirdik . Öperdin belki de,durmadan öpebilirdin beni. Utanabilirim yanında, kızma. Sarılırdın belki de. Hep sarıl asla bırakma. Ellerini tutunca kalbimin hızlanmasını açıklayamazdım . Gülerdin yine. Olsun sen hep gül bana. Gül diye elimden gelen tüm şebeklikleri yapabilirim senin için. Gitmeni istemediğimi biliyorsun.O yüzden sen hep gül bana ama gitme...

Hayat yalan.





Haklıyken haksız durumuna düşmek.Mutsuzken etrafına gülücükler saçmak.
Aslında saçmak değilde rol yapmak.Her şeyin en iyisine laik olmak yerine
sadece bir şeye tıkılı kalmak .Hayat bu mu ? Herkes mutlu biz olamıyoruz.
Yalan hayat . . Kimilerine güler Kimilerine yüz bile vermez .Ve biz işte o yüz vermediklerinizdeniz ..

Seviyorum.



seni özlemeyi seviyorum düşünmeyi seviyorum
imkansız geleceğimizle ilgili hayal kurmayı seviyorum.
ama en çok geceleri başımı yastığa koyduğumda
seninle ilgili gördüğüm rüyaları seviyorum.♥♥♥

Yakışmadı



Aslında sana söylemek istediğim çok şey vardı, mesela keşke bu kadar büyük sevdirmeseydin kendini.
Neyin bedelini ödediğimi bilmiyorum, her şeye rağmen sanada kızmıyorum, kızamıyorum...
Acım durulduğunda bir şarkı söylerim belki.
Belki o zαman anlarsın...
Bunca hüzün bizde hiç iyi durmadı; ve bu ayrılık bize hiç yakışmadı...

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Seni seviyorum nokta.

Acaba ne yapıyorsun şimdi? Nasıl gidiyor tatil senin için? Fazla mı güzel yoksa fazla mı sıkıcı? Akşamları ne yapıyorsun? Kaç tane arkadaşın var? Birisyle kavga ediyor musun? Seni çekemeyenler car mı? Orada yeni bir kız buldun mu? Yoksa öyle rahat mısın? Neden mesaj atmıyorsun? Mesaj atmana vakit mi yok? Futbol oynuyor musun? Ya da beceremediğin voleybol? Özlediğin birisi var mı ? Üff çok tatlısın. Seni çok ama çok seviyorum. Diğerlerinin ne dediğini umursamak istemiyorum. Seni istiyorum. İlk defa birisine acı çekmeden daha faza aşık oluyorum. İlk defa birisine böyle daha sıkı bağlanıyorum. Bunun farkında mısın bilmiyorum. Herkes seni tatlı bulmayabilir çünkü kimse seni benim gözlerimle göremiyor tamam mı? Bçyle o resimlerine bakıyorum ya gülüyorsun falan abi nasıl bir gülüştür o ya beni benden alıyo yani. Senin dediğin tek bir kelime attığın her bir mesaj beni ne kadar heyecanlandırıyor biliyor musun? Uff çok ama çok pisliksin. Kendine çok pis aşık ettin. Söyliyim en fazla ben aşık oldum sana o değil. Bil yani tamam mı? Üzülmüyor musun bir kızın senin yüzünden ağlamasına ya? Şu gerizekalı mal gereksiz bile üzülürdü lan. Sen hiç mi üzülmüyorsun? Abi bak çok kötüyüm. İlk defa birisi yüzünden kendi tatilimin içine ediyorum. Tamam olabilir ama bu kadar da olamaz dimi? Bu kadar bağlayamazsın hani ? Bu kadar sevdiremezsin kendini? Bilmezsin sen ama ben sana söyliyim ne gözün ne de saçın en güzeli ve en tatlısı senin gülüşün.Hep gül sen sen gülünce istemsiz gülüyorum işte. Sana bir tane notum var. Notum; Hayatım gayet sıradan daha da fazla sıradan olamazdı düz bir çizgi sen mesaj attığında çok değişecek bunu bil. Notum bitti. Sorularımı bu soruyla bitirmek istiyorum. "BENİ SEVİYOR MUSUN?" Hadi gökyüzüne bak sevgilim hadi bak gül en tatlı halinle. Ne seni seviyorum ne de seni çok özledim de. Hiç bir şey deme sadece iyi geceler de ve gülümse. Ama rüyamda bana bu sorumun cevabını ver. O gülüşünü yüzünden hiç eksik etme seni seviyorum.

Sorular diyorum bende bir sürü sende de bir tane

Hayat çok sıkıcı değil mi? Ya da sen yoksun diye bana mı öyle geliyor? Ne kadardır tanıyorum ki seni?  Peki ne zaman başladı? Ama aşk bu olamaz. Karşılıksız olamaz. Sadece acı olamaz. Onu özlemek ve onu yeteri kadar sevmek,gülüşüne her şeyine verebilmek, onun bir mesajıyla mutlu olmak falan bu aşk mı?  Neden o? Başkası değil de o? Bunlar hemen geçicek duygular mı? Yoksa bunu daha fazla yaşayacak mıyım? Denemem mi lazım?  Bu daha fazla yaşasam mı yoksa yaşamasam mı ? Ondan uzaklaşsam mı yoksa daha fazla mı bağlansam? Mesaj atsam mı atmasam mı? Onun sevdiği şarkıyı dinlesem mi dinlesem mi ? onun resmine baksam mı? Ağlasam mı gülsem mi? Hayal kursam mı kurmasam mı? Uyuyup onu rüyamda görmek mi yoksa uyumayıp onu anlatan şeyler yapmak mı? Seni sevmeye devam mı ? Yoksa unutmak mı? Hala ondan o mesajı beklemek mı yoksa ilk adımı atmak mı? Benim aklımda binlerce soru varken senin aklında tek bir soru var işte "SEVSEM Mİ SEVMESEM Mİ?"

28 Haziran 2012 Perşembe

Bir erkek işte o bir erkek.



Size erkek desem aklınıza ne gelir? Bence hoşlandığınız veya aşık olduğunuz erkek, ya da eski sevgiliniz olabilir. Kişi dışında odunlukları,kalp kırmaları ve hep söyledikleri 'seni seviyorum' yalanları da aklımıza gelebilir tabii.Bütün erkekler aynı mıdır? Hepsi bırakıp giderler mi? Hiç biri gerçekten sevemez mi? Erkekler, kadınlar kadar üzülmezler onlar farklılardır. Bir kadının değerini ancak onu kaybettiklerinde anlarlar. Bir erkek: Önce sana melek gibi davranır. Kızları önemsediğimi vurgular. Sonra yakın arkadaş olursunuz ve çıkmaya başlarsınız. Sen ona aşık olursun onsuz yaşayamazsın, o seni sen farklısın diye kandırır. Sen herkese onu anlatırsın aşık oldum diye. Oda herkese seni anlatır kullanıyorum diye. Artık ona aşık olursun ona kırılınca… 2 güzel söz söyler affedersin o sıkılınca sana trip atar ağlasanda umrunda olmaz. Sonra ilişki sıkınca ayrılır. Sabah akşam ağlarsın, pişman olursun ve ona yalvarırsın. O güler hiç olmamışsın gibi hayatına devam eder. Kızlarla konuşur, eğlenir ne biliyim seni takmaz bile...Ama bir kız  O onun için ağladığını sandığı zamanlarda aslında bizzat kendine ağlar.O sana geldiğinde onda kimsenin göremediğini gördüğü için ona kucak açar. O ona kendine aşık etmek için klişe lafları birbiri ardına sıralarken,peşinde koşarken onu mutlulukla izler.Çünkü bilir, neticede sonu sadece bir 'hoşçakal’dır.O onu üzer ve sen ağlarsın.Belki de yalvarsın.Ama bu ona değil,kendine yeniden gelebilme çabasıdır.Sen ağlarsın,çok ağlarsın, hatta hep ağlarsın..Ama aşkı senden çok daha iyi bilir bir kız ve bu yüzden en çok o ağlar.O güler dışından,bir kızsa onun taa içini görürüm.Bu yüzden arkadaşlarına onu anlatır,konuştukça büyürsün içinde.Aynı zamanda da yok olursun.Ve o günün birinde bir kıza haksızlık ettiğini düşünüp geri geldiğinde, o kız  gerçekten gülümsüyor olur.. Aramızda ki fark budur aslında. Onlar başta önemsemezler ama bir gün akılları dank eder. O zaman anlarlar işte değerimizi. Genelde biraz geç anlarlar. Bazı kızlar onu o kadar çok severler ki onların hayatının içine etseler bile onları hayatına katmaya devam ederler. Çünkü onlara öyle bir aşkla bağlanmışlardır ki... Benim de hoşlandığım hatta çok ama çok aşık olduğum bir erkek var. Ama eğer o benim hayatımı kötüye etkileyecekse onun yüzünden kendime zarar vereceksem hayatıma bir daha sokacağımı düşünmüyorum. Zaten aşık olduğum çocuğun bana böyle yapmayacağını düşünüyorum. En azından öyle çok bilmiş,kendini bir şey zanneden bir tip değil. Öyle olsaydı çoktan değeri düşmüştü bile. Belki o Titanic'te ki Jack gibi değil. Acaba gerçekten öyle birisi var mı? Yani belki bir kaç hafta tanıdığı bir kızdı. Deliler gibi aşık olmuştu ona. O soğukta yerini Rose'a vermişti. Tamam beğenmesine beğendim de onun öyle birisine benzemesine gerek yok. En azından güvenebilir birisi. Kimsenin arkasından konuşmayan herkese yardım eden ama kendisine bir kötülük yapıldı mı da onu asla unutmayan ve karşılığını veren. En önemlisi dünyanın en güzel gülen insanı. En içten ve en derinden. Onun gülmesi için elimden gelen her şeyi yapabilirim işte. Bide benim gözlerimin içine bakıp komik bir şey olduğunda ya da olmadığında ikimizinde öyle gülümsemesi. İşte o an var ya işte o an....Sen sıradan bir insan değilsin. Sen herkes değilsin. Bir erkekte illa sizi çok sevmesini, sizden başka hiç bir kıza bakmamasını, size yalan söylememesini falan istemeyeceksiniz. Sizi eğer gerçekten severse önemli değildir hiç bir şey. Ama aslında önemli olan eğer onun bir gülümsemesine ve o da sizin bir gülümsemenize her şeyi feda edebiliyorsa işte o zaman gerçekten 'aşk' olur bu. Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni seviyorum...



Günaydın. Senin mesajının gelmediği bir gün daha. Neyse atarsın belki belkide atmassın sen bilirsin. Bu aralar olması gerekenden daha fazla aklımdasın. Çok ama çok özledim seni. Artık rüyama bile girmeni istemiyorum yani. Çünkü uyanınca bakıyorum sen yoksun ve her şey bir rüyadan ibaret. Üzülüyorum haliyle. Geceleri uyumamak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Ama sonra bir an dayanamayıp uykum geliyor ve istemeden uyuyorum işte. Sonra rüyama giriyorsun istemsizce. Kaç defa uyanıyorum ama gözlerimi kapattığımda aklıma gelen  gene sen. Olmuyor işte beceremiyorum. Aşkıma engel olamıyorum ve seni çok ama çok seviyorum. Tek istediğim bana mesaj atman. En azından böyle aklına gelsem senle konuşsak falan. Tek istediğim bu ya. Ben senden beni sevmeni falan istemedim ki. Küçücük bir mesaj ya. Belki senin için de zordur ama olmasın. Unutma! Burda da seni seven bir kız var senin o bir tane mesajın yılmadan bekliyor.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Belki iyi olmadı ama içimi döktüm....

Eski yazdıklarıma baktım bide şimdikilere. Fark ettim ki artık eskisi gibi yazamıyorum. O kadar mutsuzum ki,bilgisayarı açmak bile istemiyorum. İstesem dışarı çıkar alışveriş yapar,güneşlenir,denize girerim. Müzik dinler,dans ederim. Ama benim yaptığım tek şey odam da yatağımın üstüne yatıp kulağıma kulaklığımı takıp ağlamak. Belki umrunda değil, belki de umrunda. Bunu belki okuyorsun belki de okumuyosun. Ama bu blogu bildiğini biliyorum ve belki de okuyorsun. Şimdi sen çok eğleniyorsun. Ohh ne güzel! Belki de benden başka bir sürü kıza mesaj atıyorsun ya da atmıyorsun. Sen de tam bana mesaj atacakken o mesajı yazıp gönderemeyip siliyor musun? O yüzden mi gelmiyor bana mesajların? Bilmiyorum neden bana böyle oluyor? Eskiden hoşlandığım çocuk ta bana mesaj atmazdı. Bu beni düşündürmezdi. Bana mesaj atıp atmaması önemli değildi. Daha yeni yeni anlıyorum ben ,o çocuğa o kadar da kapılmamışım. Tabii ki de sevmişim ama aşık olmamışım işte. Belki bir ay falan. En çok yıkıldığım, ağladığım ve ona çok ama çok aşık olduğum bir ay. Sonra geçmiş. Nasıl bilinmez ama o benim içimde bitmiş.Belki  o zamandan beri seviyorumdur (alkış). İlk önce hiç umursamazdım seni tanımazdım çünkü. Biraz biraz tanımaya başladım. Sonra arkadaş olduk. Ama sadece merhaba merhaba. Belki bir şeyler hissetmişimdir ama benim bunu anlamadığım belliydi. Çünkü kendimi kandırıyordum. Belki de hiç benim olmayacak birisini seviyordum. Bana çok acı çektirmişti. Ama seni gerçekten tanıdıktan sonra o unutuldu. Belki anlamadım kabullenmedim, kabullenmek istemedim. Sonra fark ettim o yoktu vardı ama yoktu işte. Ama sen yokken bile vardın yanımda fazlasıyla. O zaman azda olsa anladım işte. Benim hayatıma yeni biri girmişti. Daha çok yeniydi. Çok tatlı ve çok içten.Yaklaşık bir buçuk ay boyunca herkesten sakladım. En yakın arkadaşıma ya da kardeşime hiç bir söylemedim. Nasıl becerdiysem o kadar da belli etmedim. Zordu aslında onu sevmek hemde çok. Görüyordun ama dokunamıyordun işte. Onun ağzından onun sesinden adımı duyardım. Kimse benim adımı o kadar güzel söyleyemezdi sanki. Tam ona bakarken bana bakardı mesela işte o anı hiç bir şeye değişmem ben. Ayrı sınıflar en büyük engel gibiydi. Belki de daha iyiydi. Derste seni izlemektense teneffüs olunca seni görmek daha iyiydi. Kalbim hiç çarpmadığı kadar hızlı çarpıyordu o an. Kapıların açılması hocaların çıkabilirsiniz demesi senin çıkman ve göz göze gelmemiz işte o an kalbimin sesinin dışarıdan duyabilseydin anlardın. Öyle hızlı ve farklı bir şekilde girdin ki hayatıma bende anlamadım. Dayanamadım. Herkese karşı gülen bir suratım vardı. Dışarıdan belkide dünyanın en mutlu insanıymış gibi kahkahalar atıyordum. Ama benim içim ? Dışarıdan gözüktüğü gibi gülmüyordu. İçten içe ağlıyordu. Öyle böyle değil hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İşte benim attığım o kahkahalar içimde ki acıyı gizlemek içindi. Dayanamadım hemde hiç. Kimseye anlatamadım. İçimde sakladım. Kardeşime anlatsam bile dalga geçeceğini düşündüm. Hatta bana inanmayacağını. Haklıydı belki de. Onlar benim diğerini sevdiğimi düşünüyorlardı. Belki ben de öyle gösteriyordum. Onları da kendimi de kandırdığım belliydi. Anlattım dayanamadım. Kardeşim biliyordu en azından. Bide en yakın arkadaşlarımdan Ufkum. Kardeşim (Deniz) şaşırdı. Hatta bana inanmadı. Çünkü o da bilmiyordu. O da dıştan bakıyordu. Anlattım şaşırdı ama gene yanımda oldu. Ufkum da öyleydi. Teşekkür ederim. Başladı. En azından daha da gündemdeydi. Deniz'e her şeyi anlatıyordum. İyi veya kötü. Yanımda oldu ve beni destekledi. Ona aşık olmak daha da az yaktı canımı aslında. Baktım o kadar da ilgisiz değildi. Konuşurdu anlatırdı bana. Şimdi senin sesini duymayı çok özledim. Keşke tatil olmasa. Okullar açılsa.Ayrı sınıflar da olsak ama gene de o kapı açılsa hocalar çıkın dese sen çıksan göz göze gelsek seni görsem keşke. Öyle özledim ki bir anda öyle her şeyim oldun ki. Çok zor bu acı. O ne yapıyorsun mesajına o kadar ihtiyacım var ki şimdi. Çok ama çok özledim seni. Gece gene yazarım istersen böyle sana. Sanki sadece sen okuyosun bunu. Ve üstüne alınıyorsun. Böyle kendimi daha rahat ifade edebiliyorum. Telefonum mesajına alıştı. Atman lazım yani. Senin mesaj sesin falan farklı yani. Twitterla aynı ama. O kadar garip oluyor ki.Twitter dan telefona bildirim geldiğinde. Yalvarmıcam her yere yazmıcam ama senin o bir tek mesajına ihtiyacım var. Anla beni lütfen. Seni seviyorum...

25 Haziran 2012 Pazartesi

♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥

Evdeydim bugün. Sadece müzik dinledim. Seni sevmeye ve özlemeye devam ettim. Ha bide senden mesaj gelmesi umudu. Neyse atmadın işte. Haklısın ya tatilde sevgilin falan değilim nasıl aklına geleceğim? Ben de mi denesem acaba? Böyle rahat rahat tatilimi geçirmeyi? Sonra da hep aklımda olduğun ve asla unutamayacağım falan geliyor sorunun cevabı 'hayır' oluyor. Fazla özledim. Bu aralar çok fazla rüyama giriyorsun. Umarım bende seninkine giriyorumdur. Rüyamda sınıfların karışması beni çok korkuttu. Karışacak ama ben senle aynı sınıfta olamamıştım. Ne sen ne de kardeşim Deniz. İkinizde yoktunuz ve ben çok zor geçiriyordum zamanlarımı okulda. Teneffüsler yetmiyordu falan. Rüya değil kabustu adeta. Öğretmenlerden tek ricam ben ve sen aynı sınıfta olalım.Sende istiyorsundur belki. Daha uyumasak bile bakalım gökyüzüne seni seviyorum ve seni çok özledim diyelim. Ayrıca söz verelim.Ayrı sınıflarda olsak bile hep görüşelim. (İnşallah aynı sınıfta oluruz.) İyi geceler sevgilim iyi geceler...

24 Haziran 2012 Pazar

Uğur böceği hadi dileğimi gerçekleştir...



Canım sevgilim,
Seni çok ama çok özledim. Bir şeyi çok beklersen olmazmış. Senden o bir tane mesajı kaç gündür bekliyorum bi bilsen. Anladım bu aralar pek aklına gelmeyeceğimi bende başladım her yere yazmaya. Bugün bir sürü uğur böceği üstüme kondu. 50'den fazladır her halde...Hepsinden dilediğim tek bir dilek oldu,anladın sen işte. Bilmem ki sen şimdi ne yapıyorsun? Kimi düşünüyorsun? Kimle mesajlaşıyorsun? Kimle konuşuyorsun? Sevgilim. seni çok ama çok özledim. Lütfen o küçücük mesajı benden esirgeme. Senin için küçük,benim için büsbüyük bir hediye olur. Hadi yatalım artık. Gökyüzüne bakalım iyi geceler diyelim. Mesafeleri yok edelim. Bak ne demişler "Rüyanda görüyorsan onu,özlemişsindir. Rüyanda görmek için yatıyorsan,sevmişsin demektir."Rüyamızda birbirimizi en mutlu şekilde görelim,iyi geceler sevgilim....

22 Haziran 2012 Cuma

Şimdilik...

3 gündür yazmıyorum buraya. Aslında yazamıyorum. O kadar kötüyüm ki bilgisayarı bile açmıyorum. Telefon ve müzik yetiyor bana. Kaç gün oldu mesaj atmıyorsun bana. Sıkıldın mı benden ? Ya da sende mi benim gibisin? Cesaret edemiyor musun? Artık buraya uzun uzun yazınca daha fazla üzüyorum kendimi. Twitter'da az çok idare ediyorum. Sınır var çünkü. Daha kısa yazmak zorundayım. Ama yeter artık. Ben seni az ya da çok tarif edilemeyecek bir şekilde özledim. Şimdi burada olsan keşke. Omzunda ağlasam, seni daha çok sevsem,sana sımsıkı sarılsam. Çok şey istedim sanırım farkındayım. Kaç gündür iyi geceler diyemedik bir birimize. Gökyüzü bile küstü bize. Şu anda uyumayacağım ama buraya yazmak zorunda hissettim kendimi. Hadi  gel sevgilim. Bakalım gökyüzüne. Gülümseyelim ve öpücük yollayalım bir birimize. Seni çok seviyorum seni çok özledim diyelim bir birimize. Şimdi iyi geceler diyelim ama uyumayalım. Bir birimizi düşünelim. Rüyamızda görelim bir birimizi. Çok mutlu olalım sevgilim. Çok özlendin bil bunu tamam mı ? Şimdilik iyi geceler aşkım...

19 Haziran 2012 Salı

@odaolmasa...


Artık hiç mi aklına gelmiyorum? Yoksa sende benim gibi mesaj atmaya cesaret edemiyor musun ? sen cesaret et ya. At işte. Ben atamıyorum nedensizce. Hala senden bekliyorum o mesajı. Hadi at!!! bugün çok gezdim. Gene onları gördüm. çok mutlulardı. Belki biz de bir gün böyle olabiliriz. Zaten bir araya gelmemiz mümkün olmasaydı,tanrı çıkarmazdı karşıma seni değil mi ? Sana sevgimi sadece buraya yazmakla yetinemiyorum bazen kısa ve öz oluyor. Merak edersen bak @odaolmasa. Bütün gün senden o mesajı bekliyorum ama daha atmadın. inanıyorum atıcaksın. Sen kimseyi üzmeyi sevmessin çünkü. Sana anlatma gereken senden yardım almam gereken bir çok konu var. Bir de senin fikrini almak istiyorum işte. Hadi gökyüzüne bakalım. Birbirimize seni seviyorum ve seni çok özledim diyelim. Bugün sen onun yanına sana yarın mesaj atacağım de. Bilirim atarsın. Rüyamızda görüşmek üzere. İyi geceler aşkımm...

18 Haziran 2012 Pazartesi

İyi geceler aşkım. Rüyamızda çok çok mutlu olmak dileğiyle...



Tam cesaret gelmişti, atıyordum işte o mesajı. Atamadım. Lanet olsun. Sende atmayınca atmadım işte. Bugün öğrendim ki o kız benim arkamdan neler neler çevirmiş. Biricik kardeşim Deniz'le aramızı bozmak için neler neler yapmış. Ona çok kırgın ve aynı zaman da çok kızgın. Kardeşim yarın senle konuşacak inşallah. Çok ama çok kötü olacak.  Sen hep dersin "herkes bir birinin arkasından konuşuyor, bu ne ? " diye. Sana anlatmak isterim. Gene ben sana anlatıyım ya yanımda ol ya da ne biliyim bir şeyler de işte. Atıcaktım,anlatacktım ama yapamadım işte. Olsun. Belki atarsın. Ben umudumu kaybetmeme tercihindeyim. Seni çok ama çok seviyorum tatlı adam. Seni çok özledim ve sana çok ihtiyacım var. Umarım eğleniyorsundur tatilde. Tek istediğim başka birisini bulma. Bugün diğer günlere daha soğuk. Sende yoksun. Daha da beter. Hadi gökyüzüne bakalım ve diyelim unutma seni seviyorum ve hep senin yanındayım iyi geceler aşkım, rüyamızda çok çok mutlu olmak üzere...

17 Haziran 2012 Pazar

Gökyüzü-iyi geceler--rüya-aşk...



Bugün seni görmeme 1 gün daha az kaldı. Zaman hiçte akıp geçmiyor. Ya da mutlu insanlar için bu söz. Burda,şimdi duygularımı saklayamayacağım. Ben seni çok özlüyorum. Öyle bir özlüyorum ki en mutlu anımda bile aklıma gelip, gene seni hatırlamak ve sonra özleme duygusunun başlaması. Ne yapacağım? Nasıl geçecek bu tatil ? Cevaplarını veremiyorum. Herkese anlatabilirim bunu senin dışında. Anlatıyorum da zaten. Peki anlayan var mı ? Yok.  Gerçekten seni benim gibi seven birisi yok. O yüzden  anlayamıyorlar beni. Beni anlayacak tek insana da bunu anlatamam sanırım. O kişi sen oluyorsun. Anlatsam anlayacaksın da ,konu sen olunca bende cesaret falan kalmıyor işte. Bugün sana daha fazla ihtiyacım vardı. Senden yardım isteyecektim ama gene klasik cesaret gelmedi,mesaj da atılamadı. Gerekli hayatımda gerekli insanlara yer var. Ama 'gereksiz' lere yer yok. O gereksiz işte beni gene rahatsız ediyor. Gerçekten herkes bana yardım ediyor ama o herkesin içinde senin adın yok. Herkes bir yana sen bir yana işte. O herkesin dediği yüzlerce söz,senin söyleyeceğin tek bir söz. O kadar fark var ki. Şimdi mesaj atmak için geç bir zaman değil. Çünkü ben uyumayacağım. Bilirsin uyuyunca rüyamda seni görüyorum ve sabah uyanınca yanımda olmaman o ayrı bir işkence zaten. Sabahlıyorum o yüzden bazı günler. Sırf seni rüyamda görmeyim de üzülmeyim diye. Ama sonra aklıma seni 9 gündür göremediğim geliyor ve ne olursa olsun seni görmek istiyorum. O yüzden katlanıyorum. Hadi gelenek haline gelen gökyüzü işini yapalım. Gökyüzüne bakıyoruz ve iyi geceler diyoruz bugün de yanına 9 gün daha az kaldı bir birimizi görmemize diyebiliriz. Seni çok özledim ve seni seviyorum. Rüyamızda mutlu olmak dileğiyle iyi geceler... 

!!!

Bir ünlü vardır. Çok tatlıdır ne biliyim onu çok beğenmişsinizdir. Aşık olduğunuzu falan düşünmüşsünüzdür. Ama sonradan yanıldığınızı fark edersiniz. İnşallah siz bunu fark ettiğinizde arkadaşlarınızı  kaybetmemiş olursunuz. Çünkü bir tanıdığım bu özelliği yüzünden kardeşini kaybetmeye çok yaklaştı. Ben onu sevmek zorunda değilim. Ben onlara tapmak zorunda falan da değilim. Ben onları hiç sevmiyorum hatta. Ama o kişi benim kardeşim dediğim birisi. Onu üzmemek için onun onlarla ilgili anlattığı her şeyi dinlerim. Ama artık çok abarttı. Hayal olan bir hoşlanma yüzünden kendini bu kadar üzmesi ya da sevinmesi falan. Her şeyi kaybetmeye başladı. Derslerini geçti belki,ailesiyle de arası iyi hiç bir problem olmayabilir, o kişileri seven arkadaşlarını da asla kaybetmezdi ama beni? Bunu düşünmesini tercih ederim. Yoksa ben yokum.

16 Haziran 2012 Cumartesi

Rüyamda,rüyanda görüşmek üzere.

Belki almadın o telefonu bugün eline. Olsun yarın alırsın belki. Belki de ben uyuduktan sonra. Ya da hiç mesaj atmazsın işte. Sen bilirsin. Bu gece ne kadar da güzel parlıyor yıldızlar. Hatta kayanlar bile oldu. Dilek tuttum. Sen ve ben için. Sen de gördün mü? Sende tuttun mu? Bu tatil bana hiç yaramıyor ki. Yanımda değilsin. Kokunu koklayamamak,gözlerine bakamamak,sesini duyamamak en önemlisi de sensiz olmak bana çok koyuyor. Seni çok özledim. Tatil hemen bitmeli. Artık senin yüzünü görmeliyim tamam mı? Sadece 8 gün oldu ve tatil yaklaşık 3 ay. Ne yapacağımı bilemiyorum. Yanımda olmanı çok isterdim. Bana neden ağlıyorsun şu an demeni. Senin yüzünden diyemeyip sana sıkıca sarılmayı. Acayip özledim seni. Çok ama çok... Her gece yaptığımız gibi gökyüzüne bakar mısın? İyi geceler de şimdide. Bugün onun seni seviyorum ve çok özledimi de kat. Yani katar mısın? Küçük bir rica. Rüyanda bizi gör,iyi geceler...

Yani...

Şimdi ben seni çok özledim yani. Sana mesaj da atamadım yani. Seni çok seviyorum yani. Mesaj atabilirsin yani. Sevebilirsin yani. Şimdi bunu okuyup üstüne alınabilirsin yani. Telefonunu eline alabilirsin yani. Beni düşünebilirsin yani. Hadi at artık şu mesajı at at at!!!

15 Haziran 2012 Cuma

İyi geceler sevgilim ♥ ♥ ♥

Bugün nasıl olduysa eline aldın telefonunu. Ve mesaj attın. Teşekkür ederim. Beni üzmedin. Zaten sen yapamazsın ki. Sen herkes değilsin ki. Sen diğer erkekler gibi bir kızı üzmeyi sevmezsin ki. Yapmadın zaten. Bugün çok mutsuzdum. Kardeşimle açamadık skype. Konuşamadık işte. Sonra bütün gün evdeydim. Hiç dışarı çıkmadım. Ödevleri bitirdim falan. Sonra sen mesaj attın ve mutlu oldum. Güldürdün işte beni. bu sefer mesajlada iyi geceler dedik birbirimize. Ama   Şimdi sen her gece yaptığımız gibi gökyüzüne bak. Bir yıldız seç ve bir dilek tut. Bende aynısını yapacağım. O gökyüzüne bakarak, ayrı şehirlerde olsak bile aynı gökyüzünü paylaştığımızı getir aklına. Ve "iyi geceler" de bana. Benim şu an sana dediğim gibi. İYİ GECELER.Rüyanda görüşmek üzere...

Sev beni!!!



Birini Çok Sevdiğinizde;
O sizi çok üzse de, O’nun yanında ağlamak istersiniz. O size korkunç bir şey yapsa da, O’nun kollarında teselli bulmak istersiniz.. Birini çok sevdiğinizde; size bin kere de yalan söylese, yine de herkesten çok O’na inanmak istersiniz.. Bu yüzden;Sakın tek bir kelime daha etme, sakın tek bir yalan daha söyleme. Niye biliyor musun? Çünkü inanırım. Şimdi oradan gel gözlerime bakıp beni sevdiğini söyle, gerçek olmadığını bal gibi bilirim, ama yine de sana inanırım. O yüzden sakın tek bir kelime etme, sadece sevdiğini söyle. Sakın...

Özür dilerim...



Kendimden özür dilerim. 
Çünkü;
Hiçbir şey yokken o kadar çok hayal kuruyorum ki.
Mesela, birlikte müzik dinleyerek yolculuk yapıyoruz.
Birlikte dinliyoruz.
Aslında sen dinliyorsun.
Ben sende ki müziği dinliyorum.
Kalp atışlarını dinliyorum.
Gözünü kapayıp şarkıya eşlik edişini izliyorum, ağzımda koca bir tebessüm ile
Yanımda olman yetiyor sadece.
Kendimden özür dilerim.
Defalarca, milyonlarca.
O kadar aptal hayaller  ki.
Hayal olacaklarını bildiğim halde durduramıyorum kendimi.
Ve ben kendimden yine özür diliyorum.
Sonra duygularımdan
Sonra kalbimden
Ve sonra hiç gerçekleşemeyecek olan hayallerimden.

Başkalarını sevme. Mesafeleri sorun etme ve gel. Sana ihtiyacım var!


Başka bedenlere dokunman,başka kadınları sevme ihtimalin..Bunları aklıma bile getirmiyorum ben.Alışamıyorum bu duruma.Alışamayacağım da.Ne uyumak,ne düşünmemeye çalışmak ne de başka insanlar tanımak dolduruyor içimdeki boşluğu.Bak ben geldim,buradayım.Sen de gel artık.Bir dahaki yağmura kadar gel,gel de beraber ıslanalım sevgilim.Ama gel.Lütfen gel.
Herkese seni anlatıyorum.Hala.Kullandığım her kelimem,her cümlem sensin.Ben seni susarak sevmek istemiyorum artık sevgilim.Suratına sevgimi haykırmak,dudaklarını öpmek,sana doya doya sarılıp kokunu içime çekmek istiyorum.Gel artık,yalvarırım gel.Ben seni çok özlüyorum.

Seni seviyorum çünkü:


Seni Seviyorum.Çünkü;
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın. Fakat seni sevmek için, binlerce nedenim var..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin. Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi.. Ama alalade bir renk değil. Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Soğuk günlerde içimi ısıtan bir esinti gibisin. Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek. Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini anlayamadan..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Seni sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden. O kadar doğal ki bu duygu, ruhumun derinliklerinde. Sanki doğduğumdan beri var. Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyormuş..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum. Bu kuru dünyada sensiz yaşamaktansa, ölümün soğuk nefesini öpmeyi; seni bir daha hiç görmemektense, hayata arkamı dönmeyi tercih ederim..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Ne zaman bir aşk şiiri duysam ya da okusam; mısralarından sen akıyorsun..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Sen hep benimlesin. Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için. Tatlı, narin tenini. Dudaklarını..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Benliğim sana ait. Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsin, kalbine yakın bir yere de koyabilirsin..
Seni Seviyorum.Çünkü;
İçimde bir umut var..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Senin tarafından sevilme fikri bile, bir insanı hayatı boyunca mutlu edebilecek kadar güzel ve asil..
Seni Seviyorum.Çünkü;
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi. İnsana her şeyi unutturuyor. Sadece seyredip, tadına varma hissi uyandırıyor..
Seni Seviyorum. Çünkü;
BU KADAR NEDENDEN SONRA BİLE; SENİ NE KADAR SEVDİĞİMİ ANLATAMADIM..


14 Haziran 2012 Perşembe

İyi geceler...





Şu lanet telefonu eline alıp bana mesaj falan atmadın. Tamam atma senin kararın. Başkalarına at ama bana atma. Fark etmez.Alışmaya başladım tatilde de buna. Çok yazamayacağım bu akşam. Yarın çok çok yazarım. Okuyacağını biliyorum. Belki üstüne alınmıyorsun ama olsun. Bir gün o da gelecek. Şimdi gökyüzüne bak. Bir yıldız seç ve bir dilek tut. Bende aynısını yapacağım. O gökyüzüne bakarak, ayrı şehirlerde olsak bile aynı gökyüzünü paylaştığımızı getir aklına. Ve "iyi geceler" de bana. Benim şu an sana dediğim gibi. İYİ GECELER.

Yeter ya yeter!!!

Dün yazamadım sana iyi geceler mesajımı. Akşam o kadar kötü oldum ki. Hep rüyamdaydın zaten. Ama bu sefer sana 'iyi geceler' demediğim için kızıyordun ama. Biliyordum o bir rüyaydı. Gözlerimi açınca bitecekti. Püff... Sen bittin,gittin. Ama gece çok pişmanlık çektim. Yalnız kalanlar hiç uyumazmış.Bende uyuyamadım dün gece. Çünkü gözlerimi kapatınca direk sen. Gene sen. Ne kadar fazla üzülüyorum biliyor musun? Bunları yazarken nasıl ağlıyorum? Ne kadar boşver tatilini yaşa dedikçe aklıma sen geliyorsun? Artık telefonumu kapatıyorum. Nasıl olsa mesaj atmıyorsun. Hep başkaları hep başkaları. Ben onlara cevap vermek istemiyorum ki. Ben sadece senle mesajlaşmak istiyorum. Her mesaj geldiğinde o kadar heyecanlanıyorum ki. Ama içlerinden birisi de senden olsa... Arkadaşlardan gelen naberler. İyiyim yazsamda iyi oluyorum sanki. Ne yazıyım onlara? Yok yanımda,çok özledim,gelsin hemen mi? Yazsam anlayacaklar sanki. Sanki daha önce herkes seni sevmişte boşver diyo. Ama onlar sana duyduğum aşkı yaşamadı ki. Öyle sevmiyor ki onlar. En iyisi telefonu kapatmak. Onlar anlamıyor. Sen beni anlarsın da mesaj atmıyorsun ki... Dışarı da çıkmıcam. Çünkü dışarıda yeteri kadar mutlu çift var. Onları görünce sen geliyorsun aklıma. Hani biz de böyle olabiliriz. Ama daha olamadık.  El ele geziyorlar ya. Ne kadar kıskanıyorum onları. En iyisi dışarı çıkmamak işte. Aslında kimseyle de konuşmayacağım artık. Çünkü konuştuğum kelimelerden birisi mutlaka 'sen'. Seni soracaklar bana belki. "Ne yapıyor ?" diye. Ama nereden bilebilirim ki. Senle mesajlaşıyor,konuşuyor, görüyorum sanki... Üzgün halimle "bilmem" diyeceğim onlara. En iyisi kimseyle konuşmamak işte. Yemek te yemicem. Yiyemiyorum ki. Hepsi boğazımda kalıyor. Gitmiyor. Sen olmayınca yemek neden yiyim ? En iyisi yemek yememek. Televizyon seyretmeyeceğim. Çünkü elbet mutlu çiftler olacak dizilerde ya da benim gibi mutsuz olan birisi. Sonra müzik kanallarına denk geleceğim. Mutsuz mutsuz şarkılar çalacak. Ağlamaya falan başlayacağım aklıma geleceksin falan. Özleyeceğim işte. O yüzden televizyon izlememek en iyisi. Bi süre uyumayacağım.Çünkü gözlerimi kapatır kapatmaz rüyalarımda baş rol oynayacaksın.Böyle uzakta duracaksın ellerimi uzatacağım sana sende uzatacaksın.Tam ellerimiz birleşirken annem gelecek ve "kızım hadi kalk geç kalacaksın" diyecek.Yine ayrılacağız.En iyisi hiç uyumamak.Uzatmaya değmez aslında kısaca hayattan (ki bu hayatsa) tat almayacağım. Şimdi bunu oku ve üstüne alın tamam mı? Ben bunu başkasına falan yazmadım. Ben bunu sana yazdım sana. Şimdi al o telefonu eline ne yapacaksan yap. Ya mesaj at ya da ara. Seni seviyorum de tamam mı? Sesini duymalıyım,saklayacak daha yeni mesajlarımız olmalı. Hadi ya bu  kadar zor mu? Al şu lanet olası telefonu ve bir şeyler yap. Ne olur yap. Buna çok ihtiyacım var. Ne olur...



Doğru insan,yanlış şehir.



Her geçen gün daha çok özlemek nedir bilir misiniz ? Her geçen saniye biraz daha hissetmeyi  istemek çok zor . Canın yanıyor bir şey yapamıyorsun. Kaderin sizi  farklı şehirlere yerleştirmesine öyle küfürler ediyorsunuz ki. Mesela her gün onu görebilen insanlar var. Onlardan nefret ediyorsunuz. Çünkü onlar onu her gün görebilirken sen ancak okulda görebiliyorsun. Sonra içinden bir sürü şey geçiyor. Acaba o şehirde deprem olsa ve kimse ölmese, fakat yaşanmayacak hale gelse , o da bu şehre gelse diyorsun. Saçmalıyorsun o kadar özlüyorsun ki ne nefes alabiliyorsun ne yediğin şeyler boğazından geçiyor. Dalıp gidiyorsun uzaklara... Sonra bir arkadaşın dürtüyor seni ‘neyin var ?’ Diyor. Susuyorsun anlatsan anlamayacaklar biliyorsun. Öylesine zor ki, sonra bir umut diyorsun, aynı anda gökyüzüne bakmışızdır , aynı şey düşünmüşüzdür , belki de onunda aklında ben varımdır. O sırada belki o da aklından bunu geçirmiştir olsun ya aynı gökyüzünü paylaşıyoruz aynı dünyadayız aynı ülkedeyiz. Ama çok zor be çok can yakıyor o derece özlemek o derece onsuz olmak var ama yok gibi hissediyorsun ama dokunamıyorsun gibi. Sana çevrendeki herkesden daha yakın ama bir o kadarda uzak gibi aradaki her kilometreye küfürler ettiriyor doğru insan , yanlış şehirler. Ve size dürüst olayım , hiç bir şey canınızı bu kadar yakamaz hiç bir şey bu kadar küfür ettiremez birisine . Ama seviyorsanız göze almalısınız seviyorsanız acı çekmelisiniz.

13 Haziran 2012 Çarşamba

Heyyy!!!!!!!!



Sana neden aşık oldum bilmiyorum. Belki beni hiç sevmiceğinden olabilir. Evet evet kesin bu yüzden sevdim seni. Ama ben yıllar sonra ‘ben bunu mu sevmişim ya’ gibi şeyler demek istemiyorum. Ben iyiki de sevmişim demek istiyorum. Boşuna değilmiş aşkım demek istiyorum. Şimdi sana seni çok seviyorum desem. Gelir misin yanıma ? Yada ne biliyim birden karşıma çıksan doya doya baksam sana. Sahi çok şey mi istiyorum ? Biraz uzaktasın  biliyorum. Ama seni deli gibi de özlüyorum. Keşke ben bunu yazdığımda sende görsen üstüne alınsan. Ne güzel olurdu dimi. Gerçekten isterdim görmeni. Aslında adını kocaman yazsam belki o zaman dikkatini çekerdi. Ama yazmam yazamam ki. Sen okusan bilirsin nasılsa sana yazdığımı. Seni özlemişim yine. Bugün daha çok hissettim özlemini. Aslında sevmek değil de özlemek daha beter. Bir gün beni seversin belki. Ama BELKİ. Aklında bulunsun seni seviyorummm. 

Yalnızım işte.



Yalnızım işte. Çok basit görünebilir, ama değil. Hiç basit değil. Hep acı çekiyorsun mesela. Birbirini çok seven bir çift görünce imreniyorsun, kıskanıyorsun. Sonra bi de ağlamak var. En can sıkıcı kısmı yalnız olmanın. En uzun süren, ve hiç bitmeyen kısmı.

Ona aşıksın!


Onunla aynı ortamdayken görmezlikten geliyor ama etrafta olmadığı zaman çaktırmadan gözlerin her yerde onu arıyorsa;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

O an yanında seni her zaman güldüren biri daha olduğu halde senin gözlerin ve bütün dikkatin hâlâ ötekinin üzerindeyse;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

Gittiği yerden seni arayacağını söylediği halde telefonun bir türlü çalmıyorsa ve "Acaba sağ salim oraya vardı mı?” diye, senin için içini yiyorsa, sabırsızlıkla telefonun çalmasını bekliyor, dualar ediyorsan;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

Başkalarının upuzun e-mektuplarmı ondan gelecek kısacık bir not için okumadan silip geçiyorsan;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

Telesekreterine bıraktığı mesajı haftalarca saklıyorsan, kasedi defalarca başa sarıp onun sesini dinliyorsan;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

Eline iki tane sinema bileti geçtiğinde ilk aklına gelen kişi oysa;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

Durmadan Hayır o sadece iyi bir arkadaş!” diyorsan, ama bir araya geldiğiniz zaman 0 tarif edilemez çekimi hissediyorsan;

EVET, ONA ÂŞIKSIN...

Ve bu mesajı okurken gözünde biri canlandıysa;

İŞTE ONA ÂŞIKSIN...

ONA...

Bekliyorum ben sende çok bekletme bence!!!


Yeni bir gün ve gene sensiz. Abi nedir bu? Çok özlüyorsun. Özlemek ne kelime? Çok merak ediyorum mesela. Ne yapıyor? Yüzüyor mu ? Yürüyor mu? Güneşleniyor mu ? Müzik mi dinliyor? Mesajlaşıyor mu? Kimle? Ne konuşuyor? Kimi düşünüyor? Kime aşık? Ben geliyor muyum aklına? Bana mesaj atmayı düşünüyor mu ? Yoksa tam benim gibi mi oluyor ona da? Mesaj atıyım diyorum sonra ya cevap vermesse? Bekle,bekle,bekle....Atmamayı tercih ettim. Ama açıkçası içim içimi yiyor. Kendimi zor tutuyorum. Mesaj atsam,saçmalarsam işte. Başkalarıyla konuşurken öyle olmuyor. Başka erkeklerle. Ama konu o olunca... Ne gücüm oluyor,ne aklım,ne de cesaretim. Her şey kayboluyor içimdeki. Bütün duygularım bitiyor. "Aşk" başlıyor sonra. Masum bir duygu. Sadece onu görünce daha fazla ağır basıyor .Ama şimdi yok ki. Çok çookkk uzaklarda. Özledim ya. Çok ama çok özledim. Şimdi  bekliyorum. "Ne yapıyorsun?" mesajını. Hadi kırma da at onu. Ben atamıyorum. Belki cevap vermessin diye. Buradan soruyorum sana : Ne yapıyorsun ? Özledin mi sende ? Sorma sırası sende...

Kendine güven.

Kendine güven biraz. Yapabilirsin.Kim demiş yapamazsın diye?

Arkadaşlık.

Arkadaşlık bir insana verilebilecek en güzel hediye. Erafımda çok güzel dostler var. Bu yüzden de çok mutluyum... ♥

Aşk.

Aşk nedir? Onu görünce kalbinin daha hızlı atması mı? Sana dokununca dokunduğu yerin alev alması mı? Küçücük bir bakışında midende ki kelebeklerin uçuşması mı? Hiç biri. Aşk anlatılamaz,yaşanır. Ya karşılıklı yaşarsın,ya da karşılıksız.

Kararlar.

Karar verdim. Artık kimse için kendimi üzmeyeceğim. Özellikle de gereksiz insanlar için. Aşık değilim artık kimseye. Daha beni tanımayan bir erkek için kendimi üzmeyeceğim. Arkamdakilere değil,önümdekilere bakacağım. Hayatın tadını çıkaracağım. Gençliğimi verimli kullanacağım. Eğleneceğim. Üzülmeyeceğim. Doğru aşkımı bulacağım.Güleceğim,her şeye güleceğim. Ve evet yaşayacağım. Yeni bir sayfa açtım kendime. Yeni "ben" 'e merhaba deyin.

12 Haziran 2012 Salı

Günlerce mesaj atmaz. ağlarsın,üzülürsün. Sonra 'naber' yazar ve o kazanır. Hayat...

Ben bu söze gerçekten çok katılıyorum. Doğru. En çok bu saatlerde aklıma geliyorsun. Hep aklımdasın o ayrı ama bu saatte daha mı sensiz kalıyorum acaba. Bütün gün  gene bilgisayarın başında olan benim,senden gene mesaj bekleyen benim. Ama bu saatin özelliği ne? Rüya görmeme daha yakın olması olabilir mi ?Olabilir bence. Çünkü o rüyada sen varsın. Aslında o rüyada sen yoksun. Sen ve ben kavramı yer almıyor. Biz alıyor onun yerini. Hayallerimde ki gibi... Bilmem ki şimdi beraber olup sarılarak uyuyabiliriz. Tamam şimdi ki bir hayal ama ben bunu rüyamda gerçekleştiriyorum yani. Seni orada görmek ayrı bir zevk oluyor benim için.Ama üzücü yanı ben uyanınca sen yoksun yanımda. Sadece senin için bıraktığım boşluk kalmış orada.Hala sensizim. Bu bana çok koyuyor ya.Okul da iyiydi. Görürdüm,konuşurdum en azından. Ama şimdi hiç biri yok ki. Kokunu çok özledim mesela. Çok sensiz kaldım ben bu aralar gene. Gel de yardım et bana. Bunun ne bir ilacı var ne de başka birisi yanıma gelipte senin yerine tutmaya çalışması falan... olmuyor. Yanıma gelebilirsin. 5 dakika da olsa seni görsem sana sımsıkı sarılsam ve sende bana. Bu bana yeter. Çok mu bir şey istiyorum. Sadece 5 dakika lütfen. Neyse bana hediye göndermişsin gene. Sevindim. Yeni fotoğraflar çekilmişsin. Hemen kaydettim bilgisayarıma,telefonuma. Gene bana bakarak ne kadar mutlu olduğunu görmem için o güzel gülüşünü yapmışsın. Teşekkür ederim. Beni düşünmüşsün. Unutmamışsın. İstersen gene mesaj atabilirsin. İnan bugün daha fazla güler yüzlüydüm. Günaydın ve iyi geceler mesajlarını esirgeme.Mutsuz olmamı istemessin. Sen kötü birisi değilsin. Bu gece o kadar fazla yazamayacağım. Bilmem yarın daha uzun yazarım. İstersen okuyabilirsin. Şimdi bilgisayarımın ve telefonumun ekranına ufak bir öpücük kondurdum. Sen de yapabilirsin. İyi geceler rüyanda bizi gör olur mu ? 

Ufkum'un ağzından yazdım bunu işte...

Bunu kendim için değil,benim gibi olan Ufkum için yazıyorum. (Deniz alınma tatlım sana da yazıcamss...)


Şimdi bu kız bu çocuğu eskiden sevmiyordu. Hatta hiç umursamıyordu,takmıyordu. Sonra bu sene aynı sınıfa geçtiler.Bu çocuk Ufkum'u seviyodu ve ona çıkma teklifi etti. Ufkum kabul etti. Başta pek onu sevmiyordu. Ama git gide o da çok bağlandı. Bir anda "her şeyi" olmuştu. Sonra nasıl olmuşsa hak etmediği bir şekilde terk edilmişti. O haketmiyordu. Neymiş gereksiz yere kavgalar. Siktirin gidin ya. Her neyse sonra bu çocuk gitti eski sevgilisiyle bir daha çıktı. Bir hafta geçmeden bu kızdan da ayrıldı. Aslında o hala Ufkum'u seviyordu. Çok belli. Bana da anlatıyrdu zaten. Bu aralar biraz sık kavga ediyoruz Ufkum'la. Nedenler saçma. Ama o benim onu anladığımı düşünüyor. Bence de öyle. Yaşamadım aynılarını ama benzerlerini yaşadım. Şimdi buraya onun ağzından yazıyorum:

Okulun son günü. en yakın arkadaşımın beni zorlamasıyla söyledim onu sevdiğimi. Çok mu geç kalmıştım, yoksa daha erken miydi? Şu an onu bilmiyorum. Tek bildiğim tatilden nefret ediyorum. Aslı'da yazmış. Tatil başladı ve o bitti. Tatilde göremicem onu. Telefonu da kapalı. Mesaj falan da atamıyorum. Yeterince onsuz kaldım. onu her gün görüyorum. Yetmezmiş gibi aynı sınıftaydık. Ben çok acı çektim çok. Küçüğüm ben daha. Bunları çekmek falan istemiyorum. Banane abi ya beni sevsin. öğrendim. Oda seviyormuş beni. Peki neden çıkma teklifi etmiyor ki? Bunun cevabını Aslı'dan öğrenelim. Çünkü eğer şimdi çıkma teklifi etse tatilde görüşemeyecekleri için ayrılacaklarını düşünüyor. Aslında ben onu bırakmam ki. O benim biricik "sonsuzluğum" ne de olsa. Anlamadı ki. Şimdi gerçekten acı çekiyorum. Tatil. Eğlenmek,güneşlenmek varken  neden ben hep seni düşünüyorum. Anla artık ya. Ben seni öyle bir seviyorum ki bu küçük halimle. işte öyle bir seviyorum ki anlatamıyorum. bu blogu bilmiyorsun bile. Okuma. Ama olduğun yerlerde bir şekilde hatırlanmak isterim. Bende varım yakışıklı! Bende burdayım. Seni seven kız burda! Beni sakın unutma! Beni sev ve asla bırakma. Ben öyle yapıyorum çünkü...

BU KIZDA BENİM HER ŞEYİM ÖYLE İŞTE...


DENİZ!

Ben bir kız tanıyorum. Kendi mutluluğunu pek düşünmeyen daha fazla arkadaşlarının mutluluğunu düşen. O kız benim kardeşim. Bu kız gerçekten çok iyi birisi mesela. Okulda herkes ona yaşına göre daha fazla 'olgun' olduğunu söylerler. Bende öyle olduğunu düşünürüm. Ama bu konu 'erkekler' konusunda geçerli değildir. Bir erkek vardır hayatında. Takıntılı olduğu. Odasında her yerde onun resimlerinin olduğu birisi. Bu kişi Harry Styles'tır. O çocuk 18 yaşında. Ve dünya çapında ünlü birisi. Ben sevmem ama hakkında kötü şeylerde dedem. Çünkü o benim kardeşimin sevdiği çocuktur. Bunu okuyacağını biliyorum. Bazen yüzüne söylerken daha fazla zorlanıyorum çünkü. O çocuk seni sevemez o çocuk seni bile göremeyecek.Konserlerine gidebilirsin,her şeylerini alabilirsin, bütün tweet lerini okuyabilirsin. Ama o gelip sana aşık olamaz. Artık bu çocuğu unut. Bana demiştin ki "Bu  3 aylık tatilde iyice düşün ve düzgün kararlar ver." Şimdi ben sana diyorum ki "Bu tatilde onu unutacaksın. Gerekirse posterlerini de çıkaracaksın. Bir iki tane kalmalı. O kadar hastası olmamalısın. Seneye dersler daha da zorlaşıcak. Ve senin bu Harry takıntın yüzünden bir çok şey kaybedeceksin. Kaybetmeye başladın bile. Ve sana gerçek bir şey söyliyim. Bu takıntın yüzünden beni de kaybedeceksin. Sana ne kadar belli etmesem de ben o çocuktan sıkıldım. Bana ondan bahsedince mutlu olduğun için bir şey demiyorum çünkü sen mutlusun ama bunu çok abartıyorsun. Senden tek istediğim şey o çocuğu unutup başka birisdinden hoşlanmaya başlaman (mümkünse okuldan olsun). Eğer bunu yapamazsan beni kaybedersin. Ona göre düşün ve karar ver artık. İnşallah hayatında çok mutlu olursun. Benli veya bensiz. Ama o çocuğu unutman istediğim tek şey. Yoksa sen çok üzüleceksin ve bütün hayatını etkilicek. Derslerinde başarısız olduğunu düşünsene. Ailen ne kadar mutsuz olur? Bir tane gerizekalı için bunları yapmaya değer mi ? Düşün ve karar ver artık. Unutma ki sen üzüldüğünde, başaramadığında aynı duyguları hisseden bir kız daha var!!!

Hit the lights.








11 Haziran 2012 Pazartesi

Sen ve ben yani biz. Düşünsene!!!



Şimdi ne yapıyorum biliyor musun ? Kulağımda kulaklık şarkı dinliyorum.Bunları yazarken klavyeme istemsiz bir şekilde düşen göz yaşlarım işi zorlaştırıyor. Daha 4 gün oldu. Daha çok yeni okulların kapanması ve benim seni görememem. Bu dört gün içinde yazmadığım şey kalmadı bloga. Dinlemediğim şarkı,ağlamadığım tek bir saniye, rüyama girmediğin hiç bir gece kalmadı. Okuldayken iyiydi. Görürdüm seni, duyardım sesini en azından. Konuşurdun benle. Kavga ederdik bazen gülerdik ya da sorunlarımızı paylaşırdık. Her teneffüs olunca kalbim daha hızlı çarpmaya başlardı. Saatlerce koşsam sanki o kadar hızlı çarpmazdı. Ama o  an oluyordu işte. İstemsizdi. Hiç istemediğim zamanlarda attığı gibi o zaman da çok hızlı atıyordu. Ama şimdi gayet normal hatta daha yavaş atıyor. Neden mi? Biraz 'sensiz' kadı sanırım. Sadece kalbim değil sensiz kalan. Gözlerim yüzünü görmeye,kulaklarım sesini duymaya,burnum kokunu almaya, tenimin tenine değmesi. Artık yoktu bunlar. Sen yoktun artık benim yanımda. Ben sensiz kalmıştım. Sana oluyor mu bilmem ama tek bir şarkı,tek bir kelime, tek bir harf, tek bir yazı ya da tek bir mesaj beni hatırlatıyor mu sana? Nasıl oluyor ki bu ? Hayatım olamazdın, bir anda bu kadar hızlı bir şekilde hayatıma giremezdin. Sadece sana olan hislerimde şunu fark ettim. Diğerleri gibi değildin. Gerçekten çok farklıydın. Senden hoşlanmıştım belki ama sonra bu nasıl -aşk-a dönüştü bilmiyorum. ilk defa birisini sevmek için nedenim yoktu. Doğrusu da buydu zaten. Eğer bir nedenim olsaydı bu aşk olmazdı. Sadece kendimi kandırmış olurdum. Sende olan hiç bir şey başka erkeklerde yoktu. Nasıl farklıydım ? diye sorarsan cevap veremem ki. Gerçekten, sen diğerlerinden ayrısın. Hani böyle her kızın kalbini çalıp onu üzecek birisine benzemiyorsun. Tanıdığım kadarıyla çabuk kırılıyorsun. Ve kolay aşık olmuyorsun. Ama insanlarda kusur bulmuyorsun. Herkesle aranı iyi tutuyorsun. Ne biliyim. Çevrende başka bir kız olunca kıskanıyorum,birazda üzülüyorum. Ama ona davranışına baktığımda yüzün o kadar gülmüyor,her şeyini bilmiyor mesela. Bende bilmiyorum. Daha doğrusu tek bilmem gereken senin çok dürüst ve güvenebilir birisi olman. Bunu bildikten sonra dış görünüş hiç bir şekilde ilgilendirmez insanı zaten. Merak ettiğim başka şeylerde var. Zamanı geldiğinde öğrenirim belki. 3 ay sonra falan. en çok merak ettiğim. Birisi var mı? Kalbinde gerçekten senin sevgini hak edebilecek bir kız var mı? Yoksa sende mi tek taraflısın. Daha önce bu duyguyu tattın mı ? Sende gerçekten sevdin mi ? İlk defa okulların kapanmasından nefret ettin mi onu göremeyeceğin için? Bilmem. Belki sende yaşamışsındır. Sana da olmuştur?  İlk defa aşık olduğum çocuğa kızmadan bir şeyler yazıyorum. Ne biliyim. Sana kızamıyorum işte. Normalde küfürbazımdır. Pek olmasa da ederim küfür. Çoğu erkekten nefret ederim mesela. Hepsinin yaptığı aynı şeydir. 'Kalp kırmak.' Onlar için çok kolaydır. Arkadakileri düşünemezler çünkü. Bir erkeğin gerçekten bir kızı sevmesi çok zordur. Ve öyle çiftler pek yok günümüzde. Ama ne biliyim belki biz... Biz diye bir şey olabilir mesela. Sen ve ben yani biz. Güzel uyumlu bir çift olabiliriz mesela.Konserlere gidebiliriz. Beraber o şarkılara eşlik edebiliriz. Basketbol oynayabiliriz. pek beceremesem de bana bilerek yenilebilirsin mesela. Pes'te oynayabiliriz. İyiyimdir yenerim bak! Maça gidip küfürde edebiliriz.Sen diğer tribünde ben diğerinde. Aynı takımı tutmuyoruz çünkü.Hayallerimizi yazıp balonla onları gökyüzüne de uçurabiliriz. Bir kulaklıktan ikimizde müzik dinleyip coşabiliriz ya da ağlayabiliriz. Nasıl olsa yanımda sen varsın. İstersen bir yere gidip içebilirizde. Sonra saçmalayarak,saatlerce gülebiliriz. Ben sarhoş olurum sen bana bakarsın, sen sarhoş olursun ben sana. Gece yıldızlara bakarak gelecekle ilgili planlarda yapabiliriz. İçinde sadece sen ve ben olan. Bisiklete binip,yarış yapabiliriz. Ben numaradan düşebilirim. Sende benle ilgilenebilirsin mesela. Yağmur yağar ya işte o zaman dışarı çıkıp sırılsıklam olabiliriz. Beraber yemek yapabiliriz. Kavga edebiliriz. Aynı kitabi aynı anda okuyabiliriz. Ara sıra mallaşmamız lazım. Sünger Bob'a ne dersin? İzleyip izleyip dalga geçeriz. Çok güleriz ve susturmak için beni öpebilirsin mesela. İstersen bana aşıkta olabilirsin bende sana. ma diğerleri gibi değil. Senin aşkın gerçek olan. Bunu bildiğim için istiyorum zaten. Sabahları "Günaydın aşkım" geceleri "İyi geceler aşkım" mesajları atabilirsin. Sonra beni gerçekten çok sevebilirsin. İzin var ama tek kural var beni unutmak yok. Bu bizim aşkımız olabilir,herkes kıskanabilir. Her şeye rağmen birbirimiz bırakmayaşımızı izleyebilirler mesela. Sen ve ben yani biz çok mutlu olabiliriz aslında. Bi düşünsene bu gece? Sen ve ben,biz. Nasıl olur? Şimdi yatıyorum ve rüyamda görüyorum bizi. Sende gör bizi.Sonra yarın belki atarsın o kaç gündür beklediğim mesajı. Sensizlikten kötü olan beni, güldürebilirsin. Bir kızı özellikle de sana aşık olan  bu kızı mutlu etmek istersen telefonumu biliyorsun. Mesajlarını bekliyorum. Unutma seni çok seviyorum. İyi geceler....